-
1 kaldırmak
vt1) heben; ( yerden) aufhebenablukayı/yasağı \kaldırmak die Blockade/das Verbot aufheben2) ( toplamak) abräumensofrayı \kaldırmak den Tisch abräumen3) ortadan \kaldırmak beseitigen, abschaffen; ( gümrükleri) abbauen4) ( yükseltmek) erhöhen (um)duvarı bir metre \kaldırmak die Mauer um ein(en) Meter erhöhen5) ( hastaneye) einweisen -
2 kaldırmak
kaldırmak v/t heben; jemanden wecken; fam klauen; Bestimmung, Blockade aufheben; Betrieb einstellen; Brücke demontieren; Ernte einbringen; Gegenstand wegstellen, außer Reichweite stellen; Geschirr abräumen; Jalousie hochziehen; Königtum abschaffen; einen Kranken fam wieder auf die Beine bringen, hochbringen; (-i -e) jemanden ins Krankenhaus einliefern, überführen, schaffen; Mädchen entführen; Scherze, Speisen usw (meist nicht) vertragen (können); Schüler aufrufen; Staub aufwirbeln; MIL Stützpunkt liquidieren; Urlaub sperren; Wagen (Last) tragen, aushalten, schaffen; Waren (durch Spekulanten) aufkaufen; Zelt abbrechen;ortadan kaldırmak beseitigen, liquidieren;şerefe kadeh kaldırmak sein Glas auf jemandes Gesundheit heben -
3 kaldırmak
поднима́ть убра́ть* * *-i1) поднима́тьbaşını kaldırmak — подня́ть го́лову
bavulu kaldırmak — подня́ть чемода́н
ellerini kaldırmak — подня́ть ру́ки
perdeyi kaldırmak — подня́ть за́навес
yakasını kaldırmak — подня́ть воротни́к
2) убира́ть; увози́ть, уноси́тьekin kaldırmak — убра́ть хлеб
sofrayı kaldırmak — убра́ть со стола́
sahneden kaldırmak — снять с репертуа́ра
vazoyu kaldırmak — унести́ ва́зу
3) упраздня́ть, ликвиди́ровать, отменя́тьaskerî üsleri kaldırmak — ликвиди́ровать вое́нные ба́зы
yürürlükten kaldırmak — отмени́ть / прекрати́ть де́йствие (закона, постановления и т. п.)
4) перен. терпе́ть, переноси́тьben bu sözleri kaldırmam — я э́ти слова́ не потерплю́
5) перен. подходи́ть, соотве́тствовать, гармони́роватьbu kumaş süs kaldırmaz — к э́той тка́ни не идёт мно́го украше́ний
6) положи́ть в больни́цуdün öğleden sonra hastaneye kaldırdılar — вчера́ по́сле обе́да его́ положи́ли в больни́цу
7) [по]хорони́ть с соблюде́нием при́нятых обря́довzavalıyı bugün kaldırdılar — бедня́гу сего́дня похорони́ли
8) [раз]буди́ть, подня́ть ( с постели)beni saat sekizde kaldırın — разбуди́те меня́ в во́семь часо́в
9) изъя́ть из ры́нка / торго́вistifçilerin piyasadan kaldırdığı mallar — това́ры, изъя́тые ску́пщиками из прода́жи
10) умыкну́ть ( девушку)11) вы́лечить, поста́вить на́ ногиbu ilâç onu yataktan kaldırdı — э́то лека́рство поста́вило его́ на́ ноги
12) дово́льно мно́го купи́ть (чего-л.)13) назнача́тьbu müdürü başka, daha önemli bir yere kaldırdılar — э́того дире́ктора назнача́ли на друго́е бо́лее ва́жное ме́сто
14) арго стащи́ть, спере́ть -
4 kaldirmak
1) IЭТЫН; КЪЭIЭТЫН -
5 kaldırmak
v. lift, erect, carry, remove, abolish, arouse, blank out, blue pencil, boost, brook, cancel, clear, clear away, deration, do away with, elevate, get up, heave, heft, hoist, hold, hold up, jack, jack up, give smb. a lift, lift up, move away, perk--------kaldırmak (baş)v. poise* * *lift -
6 kaldırmak
күтәрү; калкыту; юкка чыгару -
7 kaldırmak
удалять, поднимать, приподниматьİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > kaldırmak
-
8 kaldirmak
hildan -
9 kaldırmak
helanîn--------hilanîn--------rakirin--------rep kirin -
10 kaldırmak
Qaldırmaq -
11 kaldırmak
dźwigać; podnieść; podnosić; usuwać; wywyższać; wznoszenie; znosić -
12 kaldırmak
В1) прям., перен. поднима́ть2) убира́ть; уводи́ть, увози́ть, уноси́ть; отправля́ть (напр. в больницу)3) уничтожа́ть, устраня́ть, отменя́ть; ликвиди́ровать; смеща́ть4) буди́ть, поднима́ть5) выноси́ть, выде́рживать, переноси́ть, претерпева́ть6) выноси́ть (покойника)7) подходи́ть, соотве́тствовать; гармони́ровать -
13 kaldırmak
Iэтын, къеIэты, Iатын -
14 kaldırmak
أبطلأشالألغىاختلساستقلاستلبانتقضتحملتسرقجبحملخالسخلسدمغسرقسلبفسخنقضوزر -
15 kaldırmak
1. أبطل [أَبْطَلَ]Anlamı: feshetmek, lağvetmek2. أشال [أَشَالَ]Anlamı: yukarı doğru hareket ettirmek3. ألغى [أَلْغَى]Anlamı: feshetmek, lağvetmek4. اختلس [اِخْتَلَسَ]Anlamı: çalmak, aşırmak5. استقل [اِسْتَقَلَّ]Anlamı: çekmek, taşımak6. استلب [اِسْتَلَبَ]Anlamı: çalmak, aşırmak7. انتقض [اِنْتَقَضَ]Anlamı: feshetmek, lağvetmek8. تحمل [تَحَمَّلَ]Anlamı: katlanmak, tahammül etmek9. تسرق [تَسَرَّقَ]Anlamı: çalmak, aşırmak10. جب [جَبَّ]Anlamı: feshetmek, lağvetmek11. حمل [حَمَلَ]Anlamı: çekmek, taşımak12. خالس [خالَسَ]Anlamı: çalmak, aşırmak13. خلس [خَلَسَ]Anlamı: çalmak, aşırmak14. دمغ [دَمَغَ]Anlamı: feshetmek, lağvetmek15. سرق [سَرَقَ]Anlamı: çalmak, aşırmak16. سلب [سَلَبَ]Anlamı: çalmak, aşırmak17. فسخ [فَسَخَ]Anlamı: feshetmek, lağvetmek18. نقض [نَقَضَ]Anlamı: feshetmek, lağvetmek19. وزر [وَزَرَ]Anlamı: yukarı doğru hareket ettirmek -
16 kaldırmak
"to lift, to raise, to hoist, to elevate; to erect; to carry; to remove; to cancel, to abolish, to annul, to abrogate, to do away with sth; to void; to put sth away; to clear sth away; to wake (sb up), to get sb up; to carry, to support, to bear; to stomac" -
17 kaldırmak
"/ı/ 1. to lift up, raise, elevate. 2. (for something) to bear, support. 3. to bear, endure, tolerate (someone´s words or behavior). 4. to make (someone) stand up; to get (someone) up (from bed). 5. to put (something) away or out of reach, 6. to abolish, do away with. 7. colloq. to kidnap. 8. slang to swipe, make off with, steal, lift. 9. to dispatch (a vehicle), signal (a vehicle) to go. 10. to flush, start (game). 11. to cause (something) to peel off in layers. kaldırıp atmak /ı/ to get rid of, throw away." -
18 kaldırmak
qaldırmaq -
19 kaldırmak
povznést; sejmout; vztyčit; zdvihnout; zrušit; zvedat; zvednout -
20 koparmada kaldırmak
koparmada kaldırmak (halter)v. snatch
См. также в других словарях:
kaldırmak — i 1) Bulunduğu yerden almak Örtüyü masanın üzerinden kaldır. 2) Yukarı doğru hareket ettirmek Gözlerini yüzüme kaldırdı. İkimiz de mavi mavi baktık. S. F. Abasıyanık 3) Yükseltmek Duvarı bir metre daha kaldırmalı. 4) nsz Ürün toplamak, taşımak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dokunulmazlığını kaldırmak — anayasa veya uluslararası gelenekler gereğince, kişiye tanınan ilişilmez olma durumunu ortadan kaldırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kadeh kaldırmak — herhangi birini veya bir şeyi onurlandırmak için içmeden önce kadehleri yukarı kaldırmak Localarda kadınlar erkekler, kadeh kaldırıyorlar, gülüşüyorlardı. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
ortadan kaldırmak — 1) saklamak 2) yok etmek Önemli olan, kötülüğü iyilikle beraber ortadan kaldırmaktır. S. F. Abasıyanık 3) mec. öldürmek Mithat Paşa ve emsalini ortadan kaldırmak için ... Y. Z. Ortaç … Çağatay Osmanlı Sözlük
ambargoyu kaldırmak — ambargo ile ilgili yasaklamayı kaldırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
parmak kaldırmak — bir toplulukta söz istemek için işaret parmağını açık bırakarak kapalı eli yukarı kaldırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
dörtnala kaldırmak — dörtnal koşturmaya başlamak Atı dörtnala kaldırdı … Çağatay Osmanlı Sözlük
hastaneye kaldırmak (veya yatırmak) — tedavi amacıyla hastaneye götürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
katmer kaldırmak — hlk. karışıklık çıkarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kazan kaldırmak (veya devirmek) — tar. 1) yeniçeriler yemek pişirilen kazanı devirerek ayaklanmak, isyan etmek İkide birde kazan deviren yeniçerilerin dışında askerlikte talim ve terbiye esaslarına göre Avrupai bir nizam ile askerliğimizin ihdası pek hayırlı olmuştu. A. Ş. Hisar… … Çağatay Osmanlı Sözlük
mahalleyi ayağa kaldırmak — bağırıp çağırarak konu komşuyu tedirgin etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük